-
1 surat asmak
v. make face, frown, have the pouts, pout, sour, lour, lower, sulk -
2 surat asmak
mirûz kirin -
3 surat asmak
to make a sour face, to pull a face (at sb), to sulk -
4 asmak
-
5 surat
surat <- tı> Miene f, Physiognomie f, Gesicht n; fam Flappe f, mürrische(s) Gesicht, Schmollmund m;surat asmak fam eine Flappe ziehen;surat düşkünü Fratze f, Visage f, fig Vogelscheuche f;-in suratından düşen bin parça olmak fam eine gekränkte Leberwurst sein -
6 surat
surat s1) Gesicht nt\surat asmak ein langes Gesicht machen\suratını ekşitmek eine sauere Miene machen [o ziehen] -
7 surat
1) физионо́мия, ро́жа, ря́шка2) недово́льная физионо́мия / ми́наsurat asmak — насу́питься
••- suratını ekşitmek
- surata bak süngüye davran
- suratı bir karış
- suratı değişmek
- suratından düşen bir parça
- suratına indirmek
- suratı kalmamak
- suratı kasap süngeriyle silinmiş
- surat mahkeme duvarı -
8 surat
",-tı 1. face (used derogatorily). 2. sulkiness. 3. slang, playing cards (a) king, queen, or jack. -ı asık sour-faced; grim-looking; sulky; pouting. - asmak to put on a sour face, look annoyed, angry, or unhappy; to sulk; to pout. -a/-ına bak, süngüye davran. colloq. 1. He´s/She´s as ugly as sin. 2. He´s/She´s as sour-faced/grim-looking as they come. -ına bakanın kırk yıl işi rast gitmez. colloq. He´s a real Jonah./He brings bad luck to everyone he meets. - bir karış sour-faced; annoyed-looking; angry-looking; grim-looking. -ı davul/eşek derisi brazen, shameless. -ı değişmek 1. to take a firmer line, adopt a firmer tone. 2. for the expression on one´s face to change. -ından düşen bin parça very sour-faced, very annoyed-looking; very angry -looking; very grim-looking. - düşkünü ugly, (someone) who´s not much when it comes to looks. -ını ekşitmek to put on a sour face. - etmek /a/ to give (someone) a sour look; to give (someone) a sulky or pouting look. -ına indirmek /ın/ to give (someone) a sock in the face, give (someone) one in the kisser. -ı kasap süngeriyle silinmiş shameless, brazen. - (değil) mahkeme duvarı (someone) who has an extremely forbidding look on his face. -ı sirke satmak to have a very sour look on one´s face."
См. также в других словарях:
surat asmak — kaşlarını çatıp yüzüne küskün veya dargın bir anlam vermek, somurtmak Babam biraz surat astı ama anam katıldı gülmekten. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
surat — is., tkz., Ar. ṣūret 1) Yüz (II) Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu. A. İlhan 2) mec. Somurtkanlık, asık yüzlülük 3) mec. Soğuk davranma Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden. H. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorutturmak — surat asmak … Beypazari ağzindan sözcükler
ÇEHRE — f. Vech, yüz, surat. * Mc: Surat asmak, dargınlık. * Görünüş, şekil, zahir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İsmet Özel — Infobox Person name = İsmet Özel |250px caption = birth date = 19 September 1944 birth place = Kayseri, Turkeyİsmet Özel (born 19 September 1944 in Kayseri) is a Turkish poet and Islamist thinker. He is the sixth child of a police officer from… … Wikipedia
İsmet Özel — (* 19. September 1944 in Kayseri) ist ein türkischer Dichter und Essayist. Özel ist das sechste Kind eines Polizeibeamten aus Söke. Er besuchte eine Primar und die Sekundarschule in Kastamonu, Çankırı und Ankara. 1962 begann er mit dem Studium an … Deutsch Wikipedia
çatınmak — nsz Kaşlarını çatıp surat asmak Bazen kız, çatınmakta inat ederse birden hatırına her müşkülü halledecek bir çare gelmişçesine... H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
somurtmak — nsz Küskünlüğünü, bir şeye sıkıldığını, keyifsizliğini anlatacak biçimde yüzünü buruşturmak, surat asmak Rıza ona dik dik bakarak somurttu, cevap dahi vermedi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
sorutmak — nsz 1) Somurtmak, surat asmak 2) hlk. Ayakta durmak, dikilmek, beklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişinmek — nsz 1) Surat asmak, dargın durmak 2) hay. b. Bazı böcekler, saldırıya uğradıklarında bütün uzantı ve eklentilerini, düşmanını korkutup ürkütecek biçimde yayarak genişletmek 3) hlk. Başkalarına yüksekten bakar gibi bir tavır takınmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük